Piacenza
Milano’dan trenle sadece yarım saat mesafedeki bu küçük kasaba, harika bir günübirlik tur imkanı sunuyor. 16. yy’dan kalma Musei Civici di Palazzo Farnese burada görüleceklerin başında. Kalede Farnese ailesinin bir zamanlarki servetinin ve gücünün timsali, zengin bir sanat koleksiyonu sergileniyor. Kasabanın 12. yy’dan kalma Romanesk katedrali türünün en iyi örneklerinden. Ana meydan Piazza Cavalli’de yükselen gotik belediye binasını da atlamamalı.
Fontanellato
Piacenza ile Parma arasındaki bu küçük kasabada, genellikle ünlü tasarımcı outlet’i Fidenza Village’i ziyaret için duruluyor. %70’lere varan indirimler sunan 120 butiğe sahip merkez, haftanın her günü açık. Cazip açık hava “köy” atmosferi ise pek çok yeme içme alternatifi de sunuyor. Parma bölgesi aynı zamanda olağanüstü kaleleriyle ünlü. 17. yy’a tarihlenen, sularla çevrili Rocca Sanvitale en güzellerinden. Parma Dükü’nün harikulade sanat koleksiyonuna ev sahipliği yapan Castelli del Ducato ise ilgiye değer bir diğer örnek.
-
Labirinto della Masone
Bölgenin önde gelen atraksiyonlarından olan dünyanın en büyük labirenti, 200 bin kadar bambu bitkisiyle örülmüş. İtalyan sanat yayıncısı ve editör Franco Maria Ricci, yapıyı ısmarlarken Arjantinli yazar Jorge Luis Borges’den ilham almış. Labirentin yanı başında, Ricci’nin 50 yıllık birikimi olan sanat koleksiyonunun sergilendiği bir müze, yine onun kitaplarından oluşan bir kitap
-
Parma
Parma önemli bir üniversite şehri olmanın yanında, “Prosciutto di Parma”, “Parmigiano Reggiano” peyniri ve “gnocchi di patate” gibi müthiş popüler İtalyan yiyeceklerini de gastronomi dünyamıza kazandırmasıyla ünlü. Şehir, 16. yy Rönesans üstadı Correggio’nun freskleriyle süslü kubbesiyle Romanesk katedral gibi mimari harikalar da sunuyor. Öte yandan, ışıltılı opera binası Teatro Regio ise yıl boyunca pek çok uluslar arası çapta opera ve dans gösterisini ağırlıyor; prestijli Verdi Festivali de buna dahil.
-
La Galleria (öncesinde Barilla Center)
Barilla'nın ilk makarna fabrikası, daha sonra mimar Renzo Piano imzasıyla bir kültür ve eğlence merkezine dönüştürülmüştü. Yakın zamanda ise içinde restoranlar da bulunan lüks bir alışveriş merkezi olarak kapılarını yeniden açtı.
-
Salumeria Verdi
Via Garibaldi üzerindeki mekan, Parma jambonu ve peynir çeşitlerini stoklamak için doğru adres.
Modena
İtalya'nın Emilia-Romagna bölgesinin, Bologna'dan önceki ortaçağ başkenti, İtalya'nın süper arabalarına ev sahipliği yapıyor: Ferrari, Lamborghini ve Maserati markalarının hepsi de burada doğdu ve hâlâ Modena ile çevresindeki köylerde üretiliyor. Enzo Ferrari ilk yarış ekibini 1929'da burada kurdu ve dünyanın bir numaralı spor araba üreticisi olarak tüm sektöre de ilham kaynağı oldu. Dünyanın en hızlı arabalarının tarihine tanık olmak isteyenler Maranello'daki Enzo Ferrari Müzesi'ni ziyaret edebilir veya Maserati fabrikasını gezebilir. On yıl kadar Modena'da ikamet eden dünyaca ünlü tenör Pavarotti'nin müze gibi villası Casa Museo Luciano Pavarotti ziyaretçilere açık. Bölge aynı zamanda, Modena ve Reggio Emilia taraflarında üretilen ve ahşap fıçılarda olgunlaştırılan yüksek kaliteli balsamik sirkesiyle de meşhur.
-
Al Cenacolo
Makul fiyatlarda tipik Modena yemeklerine, bir bardak "Hoşgeldin" prosecco'su eşlik ediyor.
-
Osteria Francescana
Yeni dalga İtalyan şefleri arasında esaslı bir figür olan Massimo Botura'nın Michelin yıldızlı restoranında, sanatsal tabaklar.
-
Dozza
Bologna’ya 40 km mesafedeki bu köy, gözlerden uzak gizli bir hazine. Bİki yılda bir düzenlenen ve evlerin cephelerini renkli sahnelerle kaplayan Muro Dipinto duvar resimleri festivaliyle meşhur. Dozza aynı zamanda I Borghi Piu Belli di Italia (İtalya’nın En Güzel Köyleri) organizasyonunun da bir üyesi.
-
Bu yerel şarap müessesesi, 1970’lerden bu yana Emilia Romagna şaraplarının tanıtımına kendini adamış. 800 kadar yerel çeşitten oluşan zengin bir kava sahip mekan, someliye eşliğinde tadımlar da düzenliyor.
Mantova
Bu güzel ortaçağ şehri, özellikle sanatsal ve gastronomik gelenekleri sayesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiş durumda. Çok sayıda göl ve sulak alan ile çevrili olduğundan, şehir arazide fazla yayılamamşı ve nüfusu 48.000 civarında kalmış. Bu nedenle şehrin hazinelerini kalabalıklar tarafından rahatsız edilmeden keşfedebilirsiniz. Kalesi, bazilikası, galerileri, 500'den fazla odası, avluları ve bahçeleriyle Palazzo Ducale, şehrin içinde ayrı bir şehir. Mantova dükleri olan Ganzoga ailesine yüzyıllarca ev sahipliği yapmış bu saray, günümüzde hâlâ Vatikan'dan sonraki en büyük rezidans. Rafael ve Lorenzo Costa gibi önemli sanatçılar tarafından yapılmış freskleri kesinlikle görülmeli. Günbatımında nehir kıyısında romantik bir gezintiye çıkarak, Torta Sbrisolana (yerel bademli kek) eşliğinde Lambrusco şarabıyla günü sonlandırrmayı unutmayın!
-
Casa del Rigoletto
Giuseppe Verdi'nin "Rigoletto" operası, Mantova'da geçiyor. Hikayenin gerisini bu küçük müzede öğrenebilirsiniz.
Ferrara
15. ve 16. yüzyıllardaki İtalyan Rönesansı sırasında Floransa ve Venedik ile yarışacak düzeyde bir şehir olan Ferrara, ünlü Este ailesinin yönetimi sırasında ekonomik, artistik ve dini bir merkez olarak sahneye çıktı. Şehir, Este hanedanının saraylarını muhteşem sanat eserleriyle donatan Bellini ve Mantegna gibi zamanın büyük yetenekleri için de bir çekim merkeziydi. Bu güçlü ailenin şehri yönettiği zamanları hayal etmek isteyenler Castello Estense'yi (Este Kalesi) ziyaret edebilir.